Problemi gören ama çözüm üretmekten her daim kaçan insanlara saygı duyulması gerektiğini düşünmüyorum. Böylesine bencil bir ortamda insanların sürekli şikayet etmesi ama buna bir çözüm getirmek için zerre çaba harcamaması çok can sıkıcı bir durum.
Sanatla uğraşanların birbirine destek çıkmak yerine önünü kesmeye çalıştığı, bildiğini paylaşmak yerine nasıl saklarımın peşinde kırk takla attığı, sanat yolunda tek gerçek gelişimin akademiden geçtiğinin sanıldığı, eli biraz kalem tutanın kendini sanatçı ilan ettiği, kendini biraz olsun geliştirmeye çabalamak yerine "tarzım bu" yalanına sığınıldığı bir ortamdayız. Ülkece burnundan kıl aldırmayan, iş başkasını eleştirmeye geldiği zaman gaddarlığın dibine vuran insanlarız.
Artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Tüm dünya değişiyor. Sanatın uygulama şekilleri değişiyor. Malzemeler değişiyor. Ayak uydurmak zorundayız. Güncel kalmak zorundayız.Hala karakalem portrenin sanatta ulaşılacak son nokta olduğunu düşünen devasa bir kitle var.
Dünyayı takip etmiyoruz, tarzlar, teknikler üzerine düşünmüyoruz, kim neler yapmış, en son neler olmuş merak etmiyoruz. Üç beş arkadaş bir araya geldik mi " yok abi yeaaa, bizim ülkede zor bu isler. Piyasa kötü bi kere" piyasa kötü. Neden kötü. Hakkını aramayan, organize olamamış, bir araya gelmemek için direnen, bir araya gelebilenleri de laflarımızla yerin dibine sokan bizler yüzünden.
"Adamlar ne filmler yapıyo abi, bizde olmaz böyle" bu kafalarla olmaz gerçekten. Değişmemiz gerekiyor, düşüncelerimizi değiştirmemiz gerekiyor. İllüstrasyonu hala sanat dalı olarak kabul etmeyip, yeren, uğraşan öğrencilerin hevesini kıran hocalarla dolu üniversiteler. Millet enstitülerini kurdu, bizde daha kaale alan yok. Güya dersini veren okullarımız var. Çoğunda temel grafik dersiyle geçiştiriyorlar.
Tüm bu problemler, ssıkıntılar çözümü olan, emek harcayarak, organize olarak üstesinden gelinecek şeyler. Zaman alacak. Zaman ve emek harcamadan bir şey olmuyor.
Tam 8 yılımı, bu problemlere çözüm bulmak için harcadım. Maviturta`yı kurdum. Neden Maviturta? diye soruyorlar. Çünkü öyle bir şey yok. Maviturta bizim değişimimizdir. Bu alanda harcadığımız emektir, çabadır. Yaptıklarımızla, duruşumuz, tavrımızla anlamını kazandı. Yeteneklerin desteklendiği, kişilerin kendini geliştirmesi için her türlü yardımın ortaya konulduğu, fikir ve emek hırsızlığın her zaman engellendiği bir platform oluşturduk. 6 yıldır internet ortamında, her gün yeni sanatçılar tanıttık, yeni çalışmalar gösterdik, çalışabileceğiniz kaynaklar oluşturduk, bu alanda uğraşan kişileri düzenlediğimiz etkinliklerle bir araya getirdik, ustalarla genç çizerleri buluşturduk.. Ulaşabileceğimiz kadar çok kişiye ulaşmaya çalıştık, popülasyona oynamakla suçlandık, fikir ve emek hırsızlığın karşısında durduk, kıskanç insanlar damgası yedik, ortaya benzersiz bir emek döktük, emeğimize destek çıkmak yerine " bu ülkede olmaz olum yeaaa, sen de anlarsın yakında" laflarına muhattap olduk..
Bu ülkede dijital ve görsel sanatların değer gördüğü, bu alanla uğraşan kişilerin emeğinin karşılığını aldığı günleri de göreceğiz.
Herkesin olmaz dediğini oldurmaya çalışanlara, yurt dışına kaçmayı tek çare görmek yerine kendi ülkemizde de bu altyapının oturması için elinden geleni yapanlara destek vermek zorundayız. Bu bir tercih meselesi değil, zorunluluk. Bir şeylerden şikayetçiysen, değişmesi için tüm emeğini ortaya koyan insanları desteklemek zorundasın. Etkinliklerde en çok duyduğumuz laf "Harika gidiyorsunuz, sakın bırakmayın, aynen devam edin"
Arkadaşlar, kendimizi duyurup, insanlara ulaşabileceğimiz en büyük ortam sosyal medya. Sosyal medyanın hangi mecrasını kullanırsan kullan, en temelinde "beğen-paylaş" altyapısına dayanıyor. İnsanların kendini geliştirmesi için her mecrada günlük yayın yapıyoruz. Toplamda 20 bin civarında bir kitlemiz var. Paylaştığımız hiçbir şey bi yavru kedi videosu kadar, saçma salak hareketlerle kendini sakatlayan insanların videosu kadar ilgi görmüyorsa, beğenilip paylaşılmıyorsa, şikayet ettiğimiz bozuk sistemin sebebi bizleriz. Her şeyi lafta destekleyip, ilk fırsatta sorunlardan şikayet ediyorsak İKİYÜZLÜYÜZ arkadaşlar. Sanatla ugraşıyor ama bu alanda harcanan çabaya arkadaşımızın akşam yemeğini çektiği fotoğraf kadar ilgi göstermiyorsak İKİYÜZLÜYÜZ maalesef. Yaptığımız işin daha çok kişiye ulaşması sizlerin beğen-paylaş dinamiklerine bağlı.
Bir hedefimiz var. Bu alanda uğraşan herkesle aynı şeylerden şikayetçiyiz ve bunun değişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Yapacağız da.. İnanmayanlara rağmen, engel olmaya çalışanlara rağmen..
Ertan Ceyhan - 09.06.2017